kubilay aydin nororadyoloji

Anevrizmalarla İlgili Soru ve Cevaplar

Beyin anevrizmaları ile ilgili en çok sorulan soruları cevapladık.

Anevrizma (baloncuk) nedir?

Anevrizma, atardamar duvarında zayıf bir noktadan damar dışına doğru oluşan balonlaşmadır.

Beyin anevrizması (baloncuğu) doğuştan var olan bir hastalıktır mıdır?

Hayır, beyin anevrizmaları doğumdan sonra gelişen bir hastalıktır. Beyin anevrizması, bir erişkin hastalığıdır. Hastaların büyük çoğunluğu 40 yaşın üstündedir. Çocukluk çağında çok ender olarak görülür.

Anevrizma en sık hangi yaşlarda görülür?

Beyin anevrizmaları en sık 35 ile 60 yaşlar arasındaki kişilerde görülür. Hastaların büyük kısmı 40 yaşın üstündedir.

Beyin anevrizması neden olur?

Beyin anevrizmaları, zamanla atardamar duvarlarının zayıflaması sonucu gelişir. Damar duvarının erken zayıflamasına neden olan damarsertliği (ateroskleroz) ve tansiyon hastalığı (hipertansiyon), beyin anevrizmalarının en sık nedenidir. Bu nedenle anevrizma hastalarının büyük çoğunlu 40 yaşın üstündedir. Aşırı alkol tüketimi veya tütün kullanımının, beyin damarlarında anevrizma oluşumunu kolaylaştırdığı bilinmektedir. Polikistik böbrek hastalığı, Ehler-Danlos hastalığı, Marfan sendromu ve fibromusküler displazi hastalığı olanlarda beyin anevrizma gelişme riski daha yüksektir. Ailesinde birden fazla sayıda kişide anevrizma teşhis edilmiş kişilerde de beyin anevrizması gelişme riski daha yüksektir.

Beyin anevrizması hayati risk oluşturan bir hastalık mıdır?

Beyin anevrizmaları, patlayarak beyin kanamasına neden olabilir. Anevrizma patlaması sonucu oluşan beyin kanaması, hastanın hayatını kaybetmesi veya kalıcı sakatlıkla sonuçlanabilir. Anevrizma patlaması sonucu beyin kanaması geçiren hastaların yaklaşık %30’u hayatını kaybetmektedir. Sağ kalan hastaların da yaklaşık %40’ında kalıcı sakatlıklar gelişir. Bu nedenle kanama riski olan beyin anevrizmalarının önceden tespit edilerek tedavi edilmesi önemlidir.

Tedavi edilmeyen her anevrizma beyin kanamasına neden olur mu?

Hayır, bazı beyin anevrizmalarının beyin kanaması oluşturma riskleri yoktur veya çok düşüktür. Bu tip anevrizmalar, uzman hekim tarafından düzenli aralıklarla yapılan MR görüntüleme ile takip edilir

Anevrizmaların kanama riski önceden belirlenebilir mi?

Hangi anevrizmanın patlayarak beyin kanamasına neden olabileceğini %100 bir kesinlikle hesaplamak mümkün değildir. Bununla birlikte, konunun uzmanı hekimler tarafından yapılan detaylı bir klinik değerlendirme ve anjiografik inceleme, anevrizmanın patlama riski yönünden yüksek doğrulukta bir tahmin yapılmasını sağlar. Anevrizmanın tipi, boyutu ve şekli, anevrizmanın yerleştiği damar, biliniyorsa anevrizmanın oluş nedeni anevrizmanın patlama riskini etkileyen faktörlerdir. Hastaya özel bazı tıbbi detaylar da, anevrizmanın kanama oluşturma riskini etkiler. Hastada kontrol edilmeyen hipertansiyonun olması, yoğun sigara kullanımı, hastanın ailesinde anevrizma bağlı kanama hikayesinin bulunması, hastanın anevrizmasının kanama riskini yükselten faktörlerdir. Her hasta için özel olan bu ve diğer çok sayıda faktörler birlikte değerlendirilip , hasta için en doğru tedavi kararı detaylı bir analiz sonucunda alınmalıdır.

Beyin anevrizması patlamadan önce belirtileri verir mi?

Beyin anevrizmaları, genellikle şikayet veya belirti oluşturmazlar. Günümüzde, hastaların çoğunda anevrizma teşhisi, hastanın farklı bir nedenle ortaya çıkmış şikayetini araştırmak üzere yapılan beyin MRG (manyetik rezonans görüntüleme) veya tomografisi sonucunda tesadüfü olarak konulur. Bununla birlikte, beyin anevrizmaları göz çevresinde veya gözün arkasında başlayan başağrısı, göz kapağında ani düşüklük (göz kapağında kapanma), bulanık veya çift görme gibi şikayetlere neden olabilir. Ancak,bu şikayet ve belirtiler anevrizmaya özgü değildir, farklı hastalıklarda da benzer şikayet ve bulgular görülebilir.

Anevrizmaya bağlı beyin kanamasının belirtileri nelerdir?

Anevrizmaya bağlı beyin kanaması, hastada ani başlayan çok şiddetli başağrısına neden olur. Hasta, ani başlayan ağrısını “hayatımda yaşadığım en şiddetli başağrısı” olarak tanımlar. Başağrısı ile birlikte bulantı-kusma, ense sertliği, bulanık veya çift görme, bilinç bulanıklığı veya bilinç kaybı, konuşma bozukluğu, vücudun belirli bir bölgesinde felç veya hastanın hiçbir uyarıya cevap veremediği koma hali gelişebilir.

Beyin anevrizmalarının (baloncuğun) ilaç tedavisi mümkün müdür?

Beyin anevrizmalarının küçülmesini veya yok olmasını sağlayacak bir ilaç tedavisi yoktur. Beyin anevrizmaları cerrahi bir operasyonla tedavi edilir. Günümüzde beyin anevrizmalarının büyük kısmı, atardamar içinden anevrizmaya ulaşarak gerçekleştirilen endovasküler cerrahi metodlarla tedavi edilmektedir. Endovasküler cerrahi (kapalı ameliyat), bacak atardamarına yapılan çok ufak bir kesi ile atardamar içinden anevrizmaya ulaşılarak gerçekleştirilir.

Beyin anevrizma ameliyatı hangi bölümdeki doktorlar tarafından yapılır?

Endovasküler anevrizma operasyonu (kapalı ameliyat), girişimsel nöroradyoloji uzmanı doktorlar tarafından gerçekleştirilir. Açık cerrahi ise beyin ve sinir cerrahisi uzmanları tarafından yapılır.

Endovasküler anevrizma tedavisi (kapalı cerrahi) için hastaneye yatmak gerekir mi?

Evet, beyin anevrizmasının endovasküler tedavisi, genellikle 3 ile 5 gün arasında değişen bir süre için hastane yatışı gerektirir.

Endovasküler anevrizma tedavisi (kapalı cerrahi) kaç saat sürer?

Operasyon süresi, tedavi edilecek anevrizma ve hastanın anatomisinden kaynaklanan bir çok faktöre göre değişkenlik gösterebilir. Genel bir ortalama olarak endovasküler anevrizma operasyonunun, hastanın genel anestezi ile uyutulması dahil, 2-3 saat sürdüğünü söyleyebiliriz.

Koil nedir?

Endovasküler tedavi (kapalı cerrahi) sırasında anevrizmayı doldurmak için kullanılan platinden yapılmış çok ince ve yumuşak bir tel şeklindeki tıbbi malzemedir. Anevrizma, koil adı verilen bu tellerle doldurulur. Bu işleme, “koilleme” adı verilir. Koillerle anevrizma doldurulup, anevrizma içine kan girişi engellenir. Bu şekilde anevrizma, dolaşım sistemi dışında bırakılarak kanama riski ortadan kaldırılmış olunur.

Stent nedir?

Stentler, özel metal alaşım tellerden yapılmış silindir şeklindeki metal kafeslerdir. Stent, damar içinde istenilen bir noktada serbest bırakıldığında silindire benzer bir şekil alarak açılıp, damar duvarına yapışır. Stent, damar duvarında metal bir “iskele” oluşturur.

Stentler, anevrizma tedavisinde ne amaçla kullanılır?

Stentlerin anevrizma tedavisinde kullanılmasının iki temel amacı vardır.  

  1. Anevrizmanın koillerle doldurulması sırasında, koillerin damar içine sarkmasını engellemek.
  2. Damar içindeki kan akımını anevrizma dışına yönlendirmek. Bu şekilde anevrizma içindeki basınç azaltılıp, anevrizmanın sönerek tedavi edilmesi sağlanır.

Kanamamış anevrizması endovasküler yöntemle tedavisi edilen bir hasta, günlük aktivitelerine ne zaman dönebilir?

Bu süre, tedavi edilen anevrizmaya ait bazı faktörler ve hastaya uygulanan endovasküler yöntemine göre değişkenlik gösterebilir. Bununla birlikte, hastaların büyük çoğunluğu endovasküler tedavi sonrasında evlerinde geçirecekleri 2-4 günlük bir dinlenme döneminden sonra doğal günlük akvitilerine geri dönebilirler.

Endovasküler anevrizma cerrahisi sonrasında hastanın günlük aktivitelerinde bir kısıtlama gerekir mi?

Hayır, komplikasyon gelişmeden tamamlanmış bir endovasküler operasyon sonrasında 2-4 günlük bir istirahat dönemi sonrasında hastanın günlük rutin aktivitelerinde herhangi bir kısıtlama yapması gerekmez (hastaya özel çok istisnai durumlar haricinde)

Endovasküler anevrizma cerrahisi sonrasında hasta nelere dikkat etmelidir?

Endovasküler operasyonda stent kullanılan hastalar, iki farkı pıhtı engelleyici ilacı, operasyon sonrası 3-6 ay süreyle düzenli olarak kullanması gerekir. Bu hastaların ilaçlarını düzenli kullanmaları ve operasyonu gerçekleştiren doktor aksini söylene kadar ilaç alımını kesmemeleri gereklidir. Operasyon sonrası dikkat edilmesi gereken diğer önemli bir konu hipertansiyonu olan hastaların tansiyonlarının düzgün bir şekilde takip edilmesidir.

Endovasküler cerrahi ile tedavi edilen bir anevrizmanın tekrarlama riski var mıdır?

Tedavi edilen bir anevrizmanın tekrar açılma riski, anevrizmanın boyutuna, yerleşim yerine göre değişe. Genel bir değerlendirmede; konusunda uzman bir girişimsel nöroradyoloji uzmanı tarafından endovasküler cerrahi ile tedavi edilmiş anevrizmanın tekrarlama riski çok düşüktür. Endovasküler operasyonun tekrarını gerektirecek bir nüks olasılığı %2’nin altındadır.

İstanbul Tıp Fakültesi

İstanbul Tıp Fakültesi Cerrahi Binası
Radyoloji Anabilim Dalı, Nöroradyoloji Bilim Dalı
Çapa - İstanbul

 

Koç Üniversitesi Hastanesi

Koç Üniversitesi Hastanesi
Davutpaşa Caddesi No:4
Topkapı - İstanbul

Koç Üniversitesi santral: 0850 250 8250